Ebru Akel

Tuesday, September 26, 2006

Ebru Akel: Ben Aşk Kızıyım

Haftanın 6 günü ekranda saatlerce aşk konuşuyor. Küs çiftleri barıştırmak, utangaçlara ilk adımı attırmak için dil döküyor. Aşkın gücüne ve tılsımına inanıyor. Bugüne kadar 4 çiftin yuva kurmasına vesile oldu. Yediye tamamladığında cennetlik olacak! Yayımlandığı günden itibaren bir fenomene dönüşen 'Size Anne Diyebilir miyim?' programının sunucusu Ebru Akel, ''Yaptığımız program hayatın ta kendisi'' diyor.

Ebru Akel

Kanal D'de yayımlanan 'Size Anne Diyebilir miyim?' yarışmasının güzel sunucusu Ebru Akel, haftanın altı günü canlı yayında âşıkları evlendirmek için uğraş veriyor. Güzelliği, sempatikliği ve mütevazılığıyla o kadar çok seviliyor ki, kendisi yarışmacı olsa herhalde en çok oyu toplardı. Çünkü her programdan sonra saçı, makyajı, giysileri, güler yüzlülüğü, her zaman koruduğu sükûneti en az yarışmacılar kadar konuşuluyor. O ise tüm bunların farkında ve mütevazılığını koruyarak, "Bendeki tılsımı birilerine aktarabiliyorsam ne mutlu bana" diyor. Sevgililer Günü münasebetiyle Ebru Akel'i karşımıza aldık; aşk, ilişkiler, sunduğu 'aşk' programıyla ilgili konuştuk.

- Şimdiye kadar kaç program yaptınız?
Ebru Akel: Altı program yaptım.
- Kaç kişiyi evlendirdiniz?
Ebru Akel: Altı programda dört çift evlendi. Şebnem-Atilla -ki onların bebeği oldu, adı Alara- Esra-Toygu, Handan Hanım ve Yakup Bey, son yarışmamızda da Şale ve Ahmet evlendi.
- Halk arasında, ''Yedi kişiyi evlendiren cennete gider'' diye bir söz var...
Ebru Akel: Öyle mi? Bilmiyordum. Demek benim için üç kişi kalmış. Gerçi böyle bir şeyi ancak Allah bilir.
- Evlendirmek üzere insanları bir araya getiriyorsunuz, ama sanki ortada gerçek olmayan bir şeyler var. Siz burada yaşanan aşkların gerçekliğine inanıyor musunuz?
Ebru Akel: Kesinlikle inanıyorum. Programda tanışıp evlenmekle, bir kafede ya da bir tatilde tanışıp evlenmek arasında çok büyük bir fark görmüyorum. Burada insanlar birbirleriyle tanışıyorlar, anlaşabilirlerse evleniyorlar. Bunun örnekleri de var. Mesela Tülin ve Caner. Onlar birbirlerine âşık oldular, yarışmayı da birinci bitirdiler. Ancak "Bizim aşkımız evlenmeye yeterli değil" diyerek evlenmediler. Aşk her yerde yaşanılabilen bir duygudur.
- Verilen ödüllerin bunda bir payı olamaz mı?
Ebru Akel: Evlilik öyle bir kurum ki, insanlar bunu bir kez yapmak istiyorlar. Verilen hediyeler cazip, ama kimse böyle bir şeyi göze alamaz. Çünkü insanlar boşanmak için evlenmez; bir hayat kurmak için evlenir. Şöyle bir şey olabilirdi. Çift burada tanışır, kendi aralarında anlaşır, evlenip hediyeleri alır, iki-üç ay sonra da boşanır. Ama olmadı. İnsanlar ya evlenmemeyi ya da gerçekten âşık olduysa evlenmeyi tercih etti.
- Ama günümüzde ilişkiler böyle başlamıyor ve fiziksel temas da yaşanıyor. Burada ise fiziksel temas hiç yok...
Ebru Akel: Tabii ki el ele tutuşuyorlar, göz göze bakışıyorlar. Ama bunun dışında bir şey yok. Zaten aileleri izliyor... Aşkın en güzeli gözlerde yaşananıdır. Öyle değil mi?
- Bir ilişkiyi bu kadar göz önünde yaşamak, taraftarlar toplamak açıkçası tuhaf geliyor...
Ebru Akel: Bu, bir tercih meselesi. Tercih edenler geliyor, etmeyenler seyirci oluyor. Reality show'lar hem dünyada hem Türkiye'de çok revaçta. Yakında bu programların farklı versiyonları da olacaktır. Bu, çok normal. Biz de bunu bir klasik olarak en güzel şekilde yapmaya devam edeceğiz.
---
Ebru Akel
Arzu ERDOĞAN
Tempo Dergisi

Şehirli Kadınlara Super Ayakkabılar

Şehirli kadınlara super ayakkabılar

Ünlü deri firması Derimod son ayakkabı koleksiyonuyla konuşulacak. Fotoğrafları Nihat Odabaşı çekti, model ise Ebru Akel.

30yıllık deri firması Derimod'un genç yöneticisi Sedef Orman, ünlü moda fotoğrafçısı Nihat Odabaşı ve ekranların beğenilen yüzlerinden sunucu Ebru Akel'le hazırladıkları son ayakkabı kampanyasını ilk kez Cumartesi Sabah'a anlattı.

EN AZ PHOTOSHOP YAPILAN KADIN!
Orman, Ebru Akel'in 'Derimod kızı' olmasından çok mutlu; "Kariyer sahibi kadınlara hitap ediyoruz. Akel aradığımız isimdi." Fotoğrafçı Nihat Odabaşı ise "Ebru Akel en az photoshop yaptığım kadın" diyor.

Bu kampanya çok konuşulacak

Yeni ayakkabı ürünlerinin mankeni olarak Ebru Akel'i seçen Derimod, bu sezon da çok iddialı. Ünlü moda fotoğrafçısı Nihat Odabaşı'nın imzasını taşıyan kampanyanın perde arkası ilk kez Cumartesi Sabah'ta.

30yıllık deri firması Derimod, farklı tasarımlarıyla ayakkabı modasının öncülerinden. Geçtiğimiz sezon kampanyalarında Demet Şener'i kullanan marka, ilkbahar yaz sezonu için ekranların sempatik yüzü Ebru Akel'i marka kızı seçti. Ünlü moda fotoğraf sanatçısı Nihat Odabaşı'nın sürpriz bir konseptle gerçekleştirdiği çekimler ise üç gün sürdü. Derimod Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sedef Orman, Ebru Akel ve Nihat Odabaşı ile keyifli bir sohbet yaptık. İşte sıradışı fotoğraflarla yeni sezonda 'ayakkabı modası'.

* Çekimler nasıl geçti?
Sedef Orman: Çok keyifli ama yorucu geçti. İlk gün çekimlere başladık, saat 22.00 oldu ve Nihat "Durun, şimdi elektriği yakaladık, başlıyoruz" deyince hiçbirimiz inanamadık! Gece yarısı üçe kadar Ebru hiç ses çıkarmadı, kayaların üstünde çalıştı.
Ebru Akel: Nihat beni yordukça daha da iyi sonuç aldı! Her şey dört dörtlüktü gerçekten...
Nihat Odabaşı: Ebru güzel olacak, ayakkabı görünecek, topuk doğru tutulacak, fotoğraf iyi kare olacak... O kadar zor ki... Ama üç gün sonunda çıkan iş iyi oldu mu her şeyi unutuyorsunuz. Her karede farklı bir Ebru yakaladık. Ama canını da çıkarttım. E tabii kolay değil, Liz Hurley'den sonra Ebru'yu çektim! Derimod'la da üç sezondur birlikte çalışıyoruz.

EN AZ PHOTOSHOP EBRU'YA
* Nihat Odabaşı ile daha önce çalışmış mıydınız?
Ebru Akel: İlk çalışmamız. Bence bu da büyük bir sinerji yarattı. Nihat'a iyi poz vermeye çalıştım, o da beni iyi çekmeye, daha önceki çekimlerimden farklı göstermeye çalıştı.
N.O: Türkiye'de çekmediğim tek kadın Ebru kalmıştı, onu da çektim! Bu arada en az photoshop uyguladığım da Ebru'dur!

* Çekimde ilginç olaylar oldu mu?
Ebru Akel: Olmaz mı? Sürekli Nihat, "Gözünle gül" deyip duruyordu.
N.O: En çok benim anlatacaklarım var! Saç ve makyaj için New York'tan Jerry geldi. Çok başarılı bir çocuk ve dünya starları ile çalışıyor. Ebru ile de elektrikleri çok tuttu. Biliyorsun tüm dünya starlarına rüzgar verip çekimler yaptırılıyor. Fakat Ebru, rüzgar verdiğimiz andan itibaren ağlamaya başladı ve tüm makyajı aktı. Çok da güzel bir çözüm buldu sonra "Rüzgar gelsin ama gözüme gelmesin!"...
Ebru Akel: Elimde değildi ama... En büyük kaprisim bu oldu herhalde...
N.O: İkinci olarak da şunu söylemek istiyorum, gerçek bir prenses o. Resimlere bakarsan göreceksin, neredeyse tüm karelerde dirseğinin altına yastık koymak zorunda kaldık.
Ebru Akel: Benden istediği bir pozu anlatayım! Dirsekten destek almadığımı hissettirmen lazım, tek elimde ayakkabının topuğunu doğru tutmam ve diğer taraftan da sırtımda duran ayakkabının dengesini sağlamam gerekiyordu! Bu arada sağ bacağımın altında bir kaya vardı ve diğer bacağım da ıslak kumun üstündeydi! Düşünün artık...
N.O: Ve ben "Gözünle gül" diyorum... Bu arada müşteriyi de anlatmam lazım. Sedef monitörün orada duruyor ve nasıl diye sorduğumda, "Geniş; yakınlaş" diyordu. O kadar güzel dekorlar hazırladık, stüdyo Cape Town, Dubai, Miami sahilleri gibi oldu ama Sedef, sadece Ebru'nun yüzünü ve ayakkabıları görmek istedi!

YENİ PROJELER YOLDA
* Ayakkabı merakınız olduğu biliniyor. Derimod ayakkabılarını nasıl buldunuz?
Ebru Akel: Çok beğendim. Artık programımda da Derimod ayakkabıları giyeceğim. Nasıl Sex and The City dizisinde, Sarah Jessica Parker'ın ayakkabıları çok konuşuluyordu, şimdi de benim giydiğim Derimod ayakkabıları konuşulacak. Bugüne kadar birçok ayakkabı reklamı ve fotoğraf çekimi önerisi gelmişti ama hiçbirini kabul etmedim. Derimod Shoes'un marka kızı teklif edildiğinde, markaya inandığım ve Nihat'a da çok güvendiğim için hemen kabul ettim. Yeni projeler de var Derimod'la birlikte gerçekleştireceğimiz... Bunları yine sizinle en kısa zamanda paylaşacağız.

* Çok yoğun bir temponuz var, nasıl yetişiyorsun?
Ebru Akel: Haftanın altı günü canlı yayınım var, gerçekten çok yoğun bir tempo. İyi besleniyorum ve vitamin alıyorum. Sigara ve içki de kullanmıyorum. Spor yapıyorum, kendime iyi bakıyorum. Sporcu gibi yaşayınca da yetişiyorsunuz...

* Modayı yakından takip eden, stil sahibi birisiniz. Yeni sezon için neler öneriyorsunuz?
Ebru Akel: Ayakkabı bence bir kadının en önemli aksesuarı. İlk bakılan, dikkat çeken ayakkabı oluyor. Sezonun modası renklilik ve bu koleksiyonda pek çok alternatifiniz var.

AYAKLAR İÇİN YUMURTA ZARI
* Türkiye'nin en bakımlı ve güzel ayaklarına sahip ünlülerden birisin. Ayak bakımı için neler yapıyorsunuz?
Ebru Akel: Ben ayak sağlığı konusunda takıntılıyım. Bale yaptığım yıllarda ayaklarımı çok harap ettim. O yüzden de özen gösteriyorum. Temizlik ve bakım çok önemli. Peeling ve nemlendirici kremler kullanıyorum. Ayrıca doğru ayakkabı seçimi de çok önemli. Parmaklarım yaralandığında Rus hocalarımızdan öğrendiğim bir taktik vardı. Haşlanmış yumurtanın kabuğunun içindeki zarı alıp parmağınızın etrafına sarıyorsunuz. O alçı görevi görüyor ve donuyor bir süre sonra, ikinci bir deri gibi parmağınızı sarıyor, orada kalıyor. Bale yaptığım yıllarda, yaralı ayaklarımı bu zarla kapatarak iyileştirdim.

* Sedef Hanım, sizin ayakkabı seçimi için önerileriniz nedir?
S.O: Türk kadını ayak numarasını bilmiyor. Neredeyse herkesin ayak numarası 37. Genç kızken 37 numara giyiyorsa; doğum yapmış, kilo almış hala 37'de kalmış oluyor. Ve tabii ki estetikten, görsellikten daha önemlisi rahatlık...

* Yüksek topuklu ayakkabı giymek sakıncalı denilir. Tabii ben buna inanmasam da sizin de fikirlerinizi almak istiyorum.
Ebru Akel: Topuklu rahatsızdır diye bir şey yok. Doğru ayakkabı her zaman rahattır. Topuklu ayakkabıyı da gün boyunca sizi yorduğunu hissetmeden taşıyabilirsiniz. Kadın dediğin topuklu ayakkabı giymeli.
S.O: Hatta dümdüz ayakkabı daha rahatsız. Ufak topuk insan anatomisine daha uygun. Ben de Ebru'ya katılıyorum, topuklu ayakkabı kadını daha feminen gösteriyor. Genç kızlar düz lastik ayakkabı giyebilir ama belli bir yaştan sonra hafif de olsa topuklu giymeli.

Ebru Akel
Sabah

Ebru Akel Yunuslarla Hazırlandı

Üc hafta once atv'de yayinlanmaya baslayan ve dun gece ilk canli yayiniyla buyuk begeni toplayan Oryantal Star'in sunucusu Ebru Akel, yayin oncesinde enerji depoladi.

Yunuslarla yuzen Ebru Akel, bunun anlatilmaz bir duygu oldugunu soyledi: "Gercekten de yunuslarla yuzmek olmeden once yapilacak 50 seyden biriymis!"

Ebru Akel
Sabah

Ebru Akel Bikinisiyle Ilgi Odağı

Ebru Akel bikinisiyle ilgi odağı oldu..

Siyah bikinisi ile goruntulenen Ebru Akel buyuk dikkat cekti.
Sevgilisi Can Ates`le geldigi Bodrum`da siyah bikinisi ile goruntuledigimiz Ebru Akel, guzelligiyle odak noktasi oldu.
Divan Palmira`nin iskelesinden denize giren Ebru Akel, onceki gun guneslenirken kiz arkadasiyla koyu bir sohbete dalmis, dunyayi unutmustu.

Ebru Akel

Ebru Akel Bayram Tatilini Bodrum'da Geçirdi

Guzel sunucusu Ebru Akel Zafer Bayrami'ni sevgilisi Can Ates'le birlikte geçirdi

Oryantal Star yarismasini basariyla sunan, televizyonlarin guzel sunucusu Ebru Akel, 30 Agustos Zafer Bayrami'ni Bodrum'da gozlerden uzak sevgilisi Can Ates'le birlikte geçirdi.

Ebru Akel Bodrum Maca Kizi'nda ogle saatlerini guneslenerek geciren Ebru Akel, uzaktan goruntusunu alan gazetecileri fark edince denize bile girmedi.

Ebru Akel
VATAN

Ebru Akel'in Yer Aldığı Projeler

Ebru Akel İzmir 9 Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümü'nden mezun oldu. Okul yıllarındayken "beyaz camla" tanıştı. 1996 yılında "Hiç Bana Sordun mu" dizisiyle oyunculuğa başladı. 1997 yılında "Motor Life" programını sundu. 1998 yılında "Eltiler" dizisinde oynadı. 1998 - 2000 yılları arasında moda programı olan "Sihir Ayna"yı sundu. 1998 - 2000 yılları arasında "Kara Melek"te oynadı. 2000 yılında "Benim İçin Ağlama" adlı dizi için kamera karşısına geçti. 2001 yılında "Kumsaldaki İzler" adlı dizide oynadı. Ebru Akel Aynı dönemde "Hepsi Gerçek" isimli bir reality show programı sundu. 2003 yılının Eylül ayından itibaren Show TV'de "Ben Evleniyorum", "Biz Evleniyoruz", "Sevda Masalı", "İkinci Bahar" ve "Gelinim Olur musun?" adlı programları 2004 yılına kadar sundu... Ebru Akel, 2005 yılında Kanal D'ye transfer olarak "Size Anne Diyebilir miyim?" Yarışmasını 6,5 saat süren rekor canlı yayınıyla tamamladı. Arkasından yine aynı kanalda "Gönüllerde İkinci Bahar" programıyla 2005 sezonu tamamladı. Yılmaz Erdoğan'ın "Organize İşler" filminde yer aldı Ebru Akel.

Ebru Akel

Ebru Akel: Ağır İşçiyim

Son yıllarda Türkiye'nin aranılan sunucusu olan Ebru Akel, gece gündüz çalışıyor. Zoru başarmayı sevdiği için başarılı olduğunu söyleyen Akel 'Ben ağır işçiyim' diyor.

Sunduğu evlilik programlarındaki başarısından sonra Ebru Akel, atv'de ekrana gelen 'Oryantal Star'da da farkını açıkça ortaya koydu. Akel, akıl dolu esprileriyle, yarışmacılarla olan diyaloglarıyla ve sempatik tavırlarıyla programda aynı zamanda şov da yapıyor. Sekiz yıldır sunucu koltuğuna başarıyla oturan Akel, bu alanda ilk akla gelen isimlerden biri. Her geçen yıl sunuculuğunu daha da geliştirdiği gözlenen Ebru Akel, "Zoru başarmayı seven biriyim. Bu yüzden ben ağır işçiyim" dedi.

Konuşma sanatı ustası
Ebru Akel: Oryantal Star'daki sunucu- luğunuzu önceki programları- nızla karşılaştırdığımızda sizi daha esprili görüyoruz... Onlar çok farklı yarışmalardı. Ben 8 yıldır sunuculuk yapıyorum. Bununla ilgili bir çok ödül aldım. Türkiye'de yaşıma ve vizyonuma göre Türkçe'yi doğru kullanan, konuşma sanatını düzgün yapan iyi bir isim olduğumu düşünüyorum. Ama bu çok farklı bir yarışma. Benim görevim de her yarışmada farklı bir Ebru ile izleyicinin karşısına çıkmak.

'Müzik benim tutkum'
Sunuculukta bu kadar ilerle- yeceğinizi düşünüyor muydunuz?
Ebru Akel: Önüne çıkan projelerin seni nereye götüreceğini hiçbir zaman bilemezsin. Ama ben şaslıydım. İçinde kendimi ifade edebileceğim, kendimi içine katıp bir şeyleri sunmak dışında, bir şeyleri yönetebilecek çok güzel projeler çıktı karşıma.

* Oryantal Star'ın bu kadar ilgi göreceğini tahmin ettiniz mi?
Ebru Akel: Çok mütevazı olamayacağım. beğenileceğini tahmin ediyordum. İlgi göreceği kesindi ama bu kadar reyting alır mı almaz mı tartışılırdı. Ben işin içinde olduğum zaman seyirci de 'Ebru'nun içinde olduğu işte mutlaka bir şey vardır. Yarışmayı farklı bir dikkatle izlemeliyiz' diyor.

* Sizin oryantalle aranız nasıl?
Ebru Akel: Dansla aram çok iyi. Çünkü ben konservatuvarın bale bölümü mezunuyum. Sahnede en iyi dans edebileceğim dönem sakatlanarak baleyi bırakmak zorunda kaldım. Müzik benim tutkum. Oryantal de bizim topraklarımızda doğan bir dans türü, ama benim fazla bilgim yok. Hiç oryantal dans etmedim.

* 'Oryantal Star'da dansçıların kareografilerine dahil olacak mısınız?
Ebru Akel: Bir gün dans ederim belki. O bu sahnede mi olur, bir filmde mi olur, bir dansçının hayatını oynadığım bir dizi filmde mi olur bilmiyorum. Ama bir gün bir şekilde, dansımı da yeteneklerimle birleştirerek sergileyeceğim bunu biliyorum.

* Seyircinin gözünde 'ailemizin kızı' imajınız devam ediyor..
Ebru Akel: Kesinlikle... Sokakta 'ah kızım gel kucağıma otur, seni öpeyim' diyen teyzeler var. Beni seviyorlar. Beni çok özlediler. Ben de onları çok özledim. Yakında atv ekranlarında müthiş bir öğleden sonra kuşağıyla onların karşısına çıkmak için can atıyorum.

Senaryo sıkıntısı
* Peki oyunculuk ne durumda?
Ebru Akel: Şu anda bir film senaryosu üzerinde konuşuyorum. Her yıl keşke bir kaç tane filmde oynayabilsem. Yazın başlamak üzere olduğum film, zaman problemimden dolayı olmadı. Ama Aralık-Ocak döneminde bir dizi projesi gözüküyor.

* Oyunculuk mu yoksa sunucu- luk mu daha ağır basıyor?
Ebru Akel: Bu projeye bağlı. Ben yarışmalar konusunda çok şanslıyım. Sevdiğim, güzel ve renkli işlerin içinde yer alıyorum. Dizi anlamında büyük senaryo sıkıntıları yaşanıyor. Ama dizi konusunda da yine de güzel işler yaptık. Mesela "Azap Yolu" çok güzel bir projeydi. Bundan sonra da hep çok inandığım işlerde olacağım.

Zayıf olmanın sırrı!
* Son dönemlerde bir sıfır beden çılgınlığıdır gidiyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Ebru Akel: 0,2,4,6 diye devam eden Amerikan bedeni var. Zaman zaman bende 0 beden elbise aldım kendime. Ama bu sadece daha zayıf insanların giydiği bir şey. Şunu yemeyin bunu yemeyin gibi aptalca şeyler söylemeyeceğim. Rejim yapmak isteyen doktora başvurarak kendine en uygun diyeti öğrenmeli. Ve insan ağzına koyduğu lokmayı kontrol etmek zorunda. Eğer normalinden fazla yersen kilo alman kaçınılmaz. Hepimiz kebabı, tatlıyı, hamur işini severiz. Ben de bir hafta her şeyi yesem kilo alırım. Bütün bunların dışında benim formda kalmamın en büyük nedeni gerçek anlamda hiperaktif olmam.

Ebru Akel
Takvim / Saklambaç